Ahmet Tan: Ahhh döviz... Vahhh borsa...

Oynaklıkta dansöz kızımız inci tanemiz Dilber’e bile parmak ısırtır. -Hangi iş, ülkede iş mi var ki?-Yeter alçak herif. . Kefesine de oturdu. -Ama çok oluyorsun!-İş yok diye bir de bozgunculuğa başladın! -Ağzını bozma ama. -Ama onu ürkütecek bir şey olmadı ki!-Olsun bir şey olmasa da o ürker!. Ben de ağzımı bozmayayım ha?-Artık ağzımı açmayacağım! -Demek bir de protesto! Borsanın protestolara karşı da çok hassas olduğunu bilmiyor musun?-Hııık!-Ne dedin?-Hiiiç yutkundum. Borsaya, döviz kuru hassasiyetine duyarsız biri daha bedelini canıyla ödüyor!",. O ters anlayabilir. Sermaye çok nazlıdır. -Bu borsa ve döviz başka şeye benzemez diye, sana kaç defa söyledim. . -Başlarım fakatından makatından. Borsanın mantığını kavrayacaksın. Gürültüye patırtıya hiç tahammülü yoktur. . -Ama. -Bozulan dengeler öyle özürle mözürle yerine gelse muhalefet 7/24 özür diler ve işler düzelirdi. . Bakanın, yüksek mali bürokratın asık suratından bile etkilenir. **İki el silah sesi. -Memleket de mi yanar yani?-Hah şöyle. Politikacı hırgüründen. . Ayarı bozulan borsa ve kur dengesi değil. -Duyacak bir şey yok ki duyarlılık olsun!-Daha ne olsun? Borsanın en hassas olduğu şey tartışmalardır. Dengeleri boz. . Benim asabımı da bozuyorsun!-Özür dilerim. . Dedim ya borsa duyarlı diye. -Ters bir şey söylemene gerek yok. . -Aması maması yok. -Hayır, bir şey dedin!-Evet, dedim. . . . Bizim borsamız, dövizimiz ondan da nazlıdır. -İşte şöyle!-Oh bee!-Kes sesini dedim! Oh bee demenin sırası mı?-Ama ben ters bir şey söylemedim ki. Kapı gıcırtısına bile dayanamaz. Ama iş işten geçer!. -Susss! Benim kâğıtlar düşerse anam avradım olsun hepsini yediririm sana!-Anan avradın olursa borsa düşmez mi?-Daaan. O zaman yanarız. -Duyacak ne oldu ki?-Duyarlı, dedim ahmak. -Tartışmıyoruz ki konuşuyoruz!-Konuşma!-Fakat. Adalet terazisinin ayarı bozuldu. . Duyarlı!. . . -Ağzını bozuyorsun. . *-Şişşt!-Ne oldu?-Sana kaç kez söyledim, borsa ürker diye. . . -Hangi işler?-Sus da beni dinle!-Dinliyorum. . . -O nasıl konuşma ya?-Evet! Teraziyi ele geçirdi. . . Dannn. . . . . -Sen borsayı altüst et. Yetmedi. -Asıl sen borsanın dengesini bozuyorsun. . . Ters bir demeçten. .

Ahmet Tan: Ahhh döviz... Vahhh borsa...

-Ağzını bozuyorsun. . -Bu borsa ve döviz başka şeye benzemez diye, sana kaç defa söyledim. . Sermaye çok nazlıdır. . . Kapı gıcırtısına bile dayanamaz. Gürültüye patırtıya hiç tahammülü yoktur. -Duyacak bir şey yok ki duyarlılık olsun!-Daha ne olsun? Borsanın en hassas olduğu şey tartışmalardır. -Hangi işler?-Sus da beni dinle!-Dinliyorum. -Bozulan dengeler öyle özürle mözürle yerine gelse muhalefet 7/24 özür diler ve işler düzelirdi. Yetmedi. . O zaman yanarız. . -O nasıl konuşma ya?-Evet! Teraziyi ele geçirdi. Kefesine de oturdu. Oynaklıkta dansöz kızımız inci tanemiz Dilber’e bile parmak ısırtır. -Sen borsayı altüst et. . . -Aması maması yok. . -Susss! Benim kâğıtlar düşerse anam avradım olsun hepsini yediririm sana!-Anan avradın olursa borsa düşmez mi?-Daaan. -Ama çok oluyorsun!-İş yok diye bir de bozgunculuğa başladın! -Ağzını bozma ama. -Hangi iş, ülkede iş mi var ki?-Yeter alçak herif. -Ama onu ürkütecek bir şey olmadı ki!-Olsun bir şey olmasa da o ürker!. -Hayır, bir şey dedin!-Evet, dedim. Bakanın, yüksek mali bürokratın asık suratından bile etkilenir. Borsanın mantığını kavrayacaksın. *-Şişşt!-Ne oldu?-Sana kaç kez söyledim, borsa ürker diye. . . Ters bir demeçten. . . **İki el silah sesi. Bizim borsamız, dövizimiz ondan da nazlıdır. Politikacı hırgüründen. Adalet terazisinin ayarı bozuldu. -Memleket de mi yanar yani?-Hah şöyle. Dengeleri boz. -Asıl sen borsanın dengesini bozuyorsun. . . . Dannn. . . . -İşte şöyle!-Oh bee!-Kes sesini dedim! Oh bee demenin sırası mı?-Ama ben ters bir şey söylemedim ki. Ama iş işten geçer!. -Ters bir şey söylemene gerek yok. . Ben de ağzımı bozmayayım ha?-Artık ağzımı açmayacağım! -Demek bir de protesto! Borsanın protestolara karşı da çok hassas olduğunu bilmiyor musun?-Hııık!-Ne dedin?-Hiiiç yutkundum. O ters anlayabilir. Ayarı bozulan borsa ve kur dengesi değil. Borsaya, döviz kuru hassasiyetine duyarsız biri daha bedelini canıyla ödüyor!",. -Ama. Dedim ya borsa duyarlı diye. . . . . . Duyarlı!. . . -Duyacak ne oldu ki?-Duyarlı, dedim ahmak. Benim asabımı da bozuyorsun!-Özür dilerim. -Tartışmıyoruz ki konuşuyoruz!-Konuşma!-Fakat. -Başlarım fakatından makatından. .